İsim anlamları – T
TABDAN: (Fars.) Ka. -Işıklı, parlak.
TABENDE: (Fars.) Ka. – Parlayan, ışık veren
TABERİ: (Ar.) Er. – Büyük İslâm tarihçilerinden biri.
TABİSTAN: (Fars.) Ka. – Yaz.
TABİYE: (Ar.) Ka. – Yerli yerine koyup hazırlama, düzenleme.
TABNAK: (Fars.) Ka. – Parlak.
TACAL: (Tür.) Er. – Üstün ol, baş ol.
TACAVER: (Fars.) Er. – Padişah, hükümdar.
TACEDDİN: (Ar.) Er. – Dinin tacı. Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır.
TACISER: (Ar.) Ka. – Baş tacı, en çok sevilen, sayılan.
TACİ: (Ar.) Er. – Taçla ilgili.
TACİK: (Fars.) Er. – İran ve Türkistan’da yaşayan İran asıllı, Farsça konuşan halktan olan kimse.
TACİM: (Ar.) Er. – Noktalama, noktalatma.
TACİR: (Ar.) Er. – Ticareti meslek edinmiş olan,
TACİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Tacir).
TAÇKIN: (Tür.) Er. – Gurur.
TAÇNUR: (Ar.) Ka. – Işıktan nurdan taç.
TAFDİL: (Fars.) – Birini diğerinden üstün tutma. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAFLAN: (Tür.) – Gülgillerden kışın yaprağını dökmeyen bir bitki. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAFRA: (Ar.) Er. 1. Yukarıya sıçrama, atlama. 2. Yukarıdan atıp tutma, gururlu davranış. 3. İlmiyyede rütbe, derece alma.
TAFTE: (Fars.) 1. Bükülmüş, katlanmış. 2. Yanmış, yanık. 3. Aydınlık, parlak. 4. Üzgün, ciğeri yanmış, aşık. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAFTİN: (Ar.) Er. – Akıl erdirme, anlama, tefhim.
TAĞALAP: (Tür.) Er. – Dağ alp. Dağ gibi güçlü, gösterişli, heybetli yiğit.
TAĞAR: (Tür.) Er. – Kapı, çanak, çömlek.
TAĞMAN: (Tür.) Er. – Dağ gibi iriyarı, gösterişli.
TAHA: (Ar.) Er. – Kur’an-ı Kerim’in 20. suresi. – Hz. Ömer’e müslüman olmadan önce okunan ilk sure. Hz. Ömer bu sureden etkilenmiş ve müslüman olmuştur.
TAHİR: (Ar.) Er. 1. Temiz, pak. 2. Türk musikisinde basit bir makam. 3. Her türlü günah ve ayıptan arı olduğundan Rasulullah (s.a.s)’a bu isim verilmiştir.
TAHİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Tahir).
TAHİYYE: (Ar.) Ka. 1. “Allah ömür versin” demek. Selam verme, hayır dua etmek. 2. Mülk, malikiyyet.
TAHRİM: (Ar.) Er. 1. Haram kılma, kılınma. 2. Kur’an-ı Kerim’in 66. sûresi.
TAHRİME: (Ar.) Ka. – Namaza başlarken “Allahu ekber” deme.
TAHSİN: (Ar.) Er. – Güzel bulma, beğenme. Aferin deme alkışlama.
TAKSİNE: (Ar.) Ka. – (bkz. Tahsin).
TAHSİR: (Ar.) Er. – Hasret bırakma, bırakılma. Hasret etme, edilme.
TAHUR: (Ar.) Er. – Pek temiz, temizleyici.
TAHZİR: (Ar.) Er. – Yeşil renk verme.
TAHZİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Tahzir).
TAİB: (Ar.) Er. – Tevbe eden. Günahlarından dolayı pişmanlık duyup Allah’tan af dileyen, müslüman.- Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır.
TAİBE: (Ar.) Ka. – (bkz. Taib).
TAİF: (Ar.) Er. – Tavaf eden. Dönen, dolaşan.
TAİFE: (Ar.) Ka. – Bölük, takım, güruh, fırka. Kavim, kabile. Tayfa.
TAİL: (Ar.) Er. – Fayda, yarar.
TAİR: (Ar.) Er. – Uçan, uçucu.
TAİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Tair).
TAKAT: (Ar.) Er. – Güç, kuvvet.
TAKDİR: (Ar.) Er. 1. Beğenme, değer verme. 2. Allah’ın isteği, Allah’ın yazdığı. İnsan için tesbit edilen hayat çizgisi.
TAKDİRE: (Ar.) Ka. – (bkz. Takdir).
TAKİ: (Ar.) Er. – Günahtan haramdan kaçınan, dinine bağlı.
TAKİYYUDDİN: (Ar.) Er. – Dinde muttaki, Allah’tan hakkıyla korkan kişi.
TAKRİN: (Ar.) Er. – Beraber bulundurma, yaklaştırma.
TAKRİNE: (Ar.) Ka. – (bkz. Takrin).
TAKVA: (Ar.). – Allah korkusuyla dinin yasak ettiği şeylerden çekinme. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TALAC: (Fars.) Er. 1. Ses, seda, çığlık. 2. Meşale. 3. Kavga.
TALAŞ: (Tür.) Er. 1. Yelin kaldırdığı toz. Fırtına, kasırga. 2. Can sıkıntısı. 3. Köşe. 4. Oğuzların 24 boyundan biri.
TALAT: (Ar.) – Yüz, çehre. Yüz güzelliği. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TALAY: (Tür.) Er. 1. Deniz, büyük nehir, taloy. 2. Çok fazla.
TALAYER: (Tür.) Er. – Deniz eri, denizci.
TALAYHAN: (Tür.) Er. – Denizlerin hakanı, hükümdarı.
TALAYKAN: (Tür.) Er. – Denizci kanı taşıyan.
TALAYKUT: (Tür.) Er. – Kutsal deniz.
TALAYMAN: (Tür.) Er. – Deniz adamı, denizci.
TALAZ: (Tür.) Er. – Kasırga, fırtına.
TALHA: (Ar.) Er. 1. Zamk ağacı. 2. Talha b. Ubeydullah. İslam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri, cennetle müjdelenmiştir.
TALİA: (Ar.) Ka. 1. Tulu eden, öncü. 2. Talih, şans, kısmet.
TALİB: (Ar.) Er. 1. Talep eden arayan, isteyen; istekli. 2. Alıcı müşteri. 3. Medrese talebesi, talebe. – Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır.
TALİBE: (Ar.) Ka. – (bkz. Talib).
TALİH: (Ar.) Er. – Şans, talih, kader.
TALİHA: (Ar.) Ka. – (bkz. Talih).
TALİK: (Ar.) Er. 1. Güleryüzlü. 2. Düzgün söz söyleyen.
TALİYE: (Ar.) Ka. 1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. İkinci derecede olan. 2. Kur’an okuyan.
TALU: (Tür.). 1. Seçkin, seçilmiş, güzel. 2. İki kürek kemiği arası. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TALUY: (Tür.) Er. – Deniz, okyanus, talay.
TALUT: (İbr.) Er. – Bakara suresinde İsrailoğulları hükümdarlığına Allah tarafından tayin edilen ve az bir askerle Calut’un ordularını yok eden komutan.
TAMAY: (Tür.). – Dolunay, ayın ondördü. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAMER: (Tür.) Er. – Nitelikli, saygın kişi.
TAMERK: (Tür.) Er. – Güçlü, kuvvetli kimse.
TAMERKİN: (Tür.) Er. – (bkz. Tamerk).
TAMKOÇ: (Tür.) Er. – Koç gibi güçlü.
TAMKUT: (Tür.) Er. – Çok mutlu, talihli kimse.
TAN: (Tür.) 1. Güneş doğmadan önceki alacakaranlık, şafak vakti. 2. Sabah, akşam esen serin esinti. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANAÇAN: (Tür.) Er. – Sabah alacakaranlık.
TANAK: (Tür.) Er. – Garip, tuhaf, şaşırtıcı.
TANALP: (Tür.) Er. – Aydın, bilge yiğit.
TANALTAN: (Tür.) Er. – Tan – altan.
TANALTAY: (Tür.) Er. – Tan – altay.
TANAY: (Tür.) – Şafak ve ay. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANAYDIN: (Tür.) Er. – Aydınlık şafak.
TANBAY: (Tür.) Er. – Tan – bay.
TANBEK: (Tür.) Er. – Aydın bey.
TANBERK: (Tür.) Er. – 1. Şafak çizgisi. 2. Parlayan şimşek..
TANBEY: (Tür.) Er. – Şafak gibi aydınlık kimse.
TANBOLAT: (Tür.) Er. – Tan renginde çelik.
TANCAN: (Tür.) Er. – Önü aydınlık kimse.
TANDAN: (Tür.) – Tan vaktinde doğan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANDOĞAN: (Tür.) Er. – Ağaran şafak.
TANDOĞDU: (Tür.) Er. – Tan vakti doğan kimseye verilen isim.
TANDORUK: (Tür.) Er. – Dorukların ilk ışıklarla aydınlanması.
TANEGÜL: (Tür.) Ka. – Biricik gül.
TANER: (Tür.) Er. – (bkz. Tan).
TANFER: (t.f.i.) Er. – Tan vaktinin yan aydınlığı.
TANGÜN: (Tür.) Er. – Şafakla başlayan aydınlık gün.
TANIN: (Tür.) Er. – Herkesçe adın duyulsun, ünlen.
TANIR: (Tür.) Er. – Anımsar, bilir. Bilip ayıran, seçen.
TANIRCAN: (Tür.) Er. – Cana yakın. Çabuk tanışıp yaklaşan.
TANIRER: (Tür.) Er. – (bkz. Tanır-can).
TANJU: (Tür.) Er. – Türk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen unvan.
TANKAN: (Tür.) Er. – Şafak gibi aydınlık, temiz soydan gelen.
TANKOÇ: (Tür.) Er. – Tan koç.
TANKUT: (Tür.) Er. – Kutlu, uğurlu sabah.
TANÖREN: (Tür.) Er. – Şafakta çalışan.
TANPINAR: (Tür.) Er. – Tan pınar.
TANSAN: (Tür.) Er. – Tan gibi aydınlık, temiz adı olan. .
TANSEL: (Tür.) Ka. – Tan sel.
TANSELİ: (Tür.) Ka. – Tan seli.
TANSIK: (Tür.) Er. 1. İnsanın aklnının alamayacağı, şaşırtıcı, olağanüstü olayı mucize. 2. Özlem, hasret. 3. Değerli, kıymetli. 4. Tatlı, nefis.
TANSOY: (Tür.) Er. – Şafak gibi aydınlık soyu olan.
TANSU: (Tür.) – Şafağın aydınlattığı su. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANUĞUR: (Tür.) Er. – Uğurlu, mübarek sabah vakti.
TANVER: (Tür.) Er. – Şafak gibi ışık saç, aydınlat.
TANYEL: (Tür.) – Şafak vakti esen rüzgar. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANYELİ: (Tür.) – Tan vakti esen yel. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANYERİ: (Tür.) – Güneş doğmak üzereyken, ufukta hafifçe aydınlanan yer. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANYILDIZ: (Tür.) – Çoban yıldızı. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TANYOL: (Tür.) Er. – Şafak yolu, aydınlık yol.
TANYOLAÇ: (Tür.) Er. – Aydınlığa götüren, yol açan.
TANZER: (Tür.) – San, altın renginde tanyeri. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAPGAÇ: (Tür.) Er. – Ünlü. Aziz.
TAPIK: (Tür.) Er. 1. Saygı, hürmet. 2. İkram, hizmet.
TARA: (Fars.) – Yıldız, necim. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TARAB: (Ar.) – Sevinç, şenlik. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TARABENGİZ: (Fars.) Ka. – Sevindirici, coşturucu.
TARAİF: (Ar.) Ka. – Az bulunur, ince şeyler.
TARAN: (Tür.) Er. 1. Geniş alan. 2. İn. 3. Kuş ya da balık kümeleri.
TARANCI: (Tür.) Er. – Rençper, çiftçi.
TARAVET: (Ar.) Ka. – Güzellik, tazelik, genç.
TARDU: (Tür.) – Armağan, hediye. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TARHAN: (Tür.) 1. Oğuzlarda demirci ve zanaatçı ustaları. 2. Esnaf temsilcileri. 3. Büyük toprak sahipleri, büyük tüccarlar. 4. Han ve komutan unvanı.
TARHUN: (Ar.) – Hekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TÂRIK: (Ar.) Er. – Sabah yıldızı, zühre, venüs, yol. Tarık b. Ziyad (Öl. Şam 720): Berberi asıllı İslam komutanı. Cebeli Tarık’ı geçip İspanya’yı fethetti. İslam egemenliğini sağlayıp Endülüs İslam Devleti’nin kurulmasını sağladı.
TARIM: (Tür.) 1. Göllere, kumluklara dökülen çay kollan. 2. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü. 3. (Uygurca’da) kadınlara verilen bir unvan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TARIMER: (Tür.) Er. – Tarımla uğraşan kimse.
TARKAN: (Tür.) Er. 1. İslam’dan önce Türklerin kullandığı, vekil, vezir, bey gibi unvan. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.
TARİM: (Fars.) Ka. 1. Çardak. Kubbe. 2. Gökyüzü.
TASVİR: (Ar.) Ka. 1. Betimleme. 2. Resim.
TAŞAN: (Tür.) – Coşkulu, taşkın. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAŞBOĞA: (Tür.) Er. – Taş gibi sert, boğa gibi güçlü kimse.
TAŞCAN: (Tür.) Er. – Taş gibi sağlam kimse.
TAŞDEMİR: (Tür.) Er. – Taş ve demir gibi güçlü, sağlıklı.
TAŞEL: (Tür.) Er. – Sağlam güçlü el.
TAŞER: (Tür.) Er. – Sağlam güçlü kimse.
TAŞGAN: (Tür.) – Pınar, kaynak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAŞKAN: (Tür.) Er. – Sağlam, güçlü soydan gelen.
TAŞKIN: (Tür.) Er. 1. Taşmış halde bulunan. Coşkun. Aşırı. 2. Akarsuların yatağa sığmayacak miktarda su taşıması sırasında meydana gelen su yayılması olayı.
TAŞKINAY: (Tür.) – (bkz. Taşkın). -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAŞKINER: (Tür.) Er. – Coşkulu, coşkun kimse.
TAŞTEKİN: (Tür.) Er. – Emin, dayanılır, sağlam kişi.
TATAR: (Tür.) 1. Bir Türk kavmi. 2. Posta sürücüsü. 3. Gül zambak gibi çiçeklerin açılmamış goncaları. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TATU: (Tür.) – Barış, sulh. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAVGAÇ: (Tür.) Er. – Çekicilik, cazibe.
TAVİL: (Ar.) Er. 1. Uzun. Çok süren. 2. Aruzda bir ölçek.
TAYBARS: (Tür.) Er. – Pars gibi güçlü tay (çocuk).
TAYBE: (Ar.) – Medine-i Münevvere. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAYCAN: (Tür.) Er. – Genç ve güçlü kimse.
TAYF: (Ar.) 1. Görüntü. 2. Bileşik bir ışık demetinin bir pirizmadan geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAYFUN: (Tür.) Er. – Büyük okyanus ve Çin Denizi’nde görülen şiddetli fırtına.
TAYFUR: (Ar.) Er. 1. Küçük bir kuş türü. 2. Tayfuriye tarikatını kuran Beyazıd Bestami Ebu Zeyd Tayfur’un adı.
TAYGAR: (Ar.) Er. – Uçan uçucu. Gaza dönüşen.
TAYGUN: (Tür.) Er. – Çocuk, torun.
TAYGUNER: (Tür.) Er. – Erkek torun
TAYI: (Ar.) Er. – Bir işi kendi isteğiyle yapan.
TAYKARA: (Tür.) Er. – Esmer, ka-rayağız çocuk.
TAYKOÇ: (Tür.) Er. – Tay – koç.
TAYKURT: (Tür.) Er. – Tay – kurt.
TAYKUT: (Tür.) Er. – Kutlu uğurlu çocuk.
TAYLAK: (Tür.) Er. 1. Yeni doğmuş at yavrusu. Biniye gelmiş iki yaşında at yavrusu. Deve yavrusu. 2. Yaramaz çocuk.
TAYLAN: (Tür.) 1. İnce, kibar, güzel, boylu boslu kimse. 2. Çok yağmur yağdığı halde işlenebilir toprak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
TAYMAN: (Tür.) Er. – Genç, taze, toy kimse.
TAYMAZ: (Tür.) Er. – Düşmeyen, kaymayan, dengeli kimse.
TAYUK: (Tür.) Er. – İnce, kibar genç.
TAYYİB: (Ar.) Er. 1. İyi, hoş, güzel ala. 2. Helal, çok temiz. – Türk dil kuralına göre “b/p” olarak kullanılır.
TAYYİBE: (Ar.) Ka. – (bkz. Tayyib).
TAZE: (Fars.) Ka. – Körpe, genç.