İsim anlamları – H
HİKEM: (Ar.) Er. – Hikmetler.
HİKMEDDİN: (Ar.) Er. – Dinin hikmeti. – Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır.
HİKMET: (Ar.). 1. Hakimlik, feylesofluk. 2. Sebeb, gizli, Allah’ın hikmeti. 3. Felsefe. 4. Ahlaki söz, öğüt verici, kısa öz, öğretici söz. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
HİKMETULLAH: (Ar.) Er. 1. Ancak Allah’ın bileceği iş. 2. Allah’ın hikmeti.
HİLÂ: (Ar.) Er. – Hükümdarın taltif etmek istediği kimseye verdiği kıymetli elbise. Hil’at.
HİLÂL: (Ar.) Ka. 1. Hilal, yeni ay şeklinde olan ay, ayça, gençay. 2. Bir yazı sitili. 3. Hilaliyye:Kadiri tarikatı şubelerinden birinin adı.
HİLMİ: (Ar.) Er. – Yumuşak huylu, sakin tabiatlı.
HİLMİYE: (Ar.) Ka. – (bkz. Hilmi).
HİLYE: (Ar.) Ka. 1. Süs, zinet, cevher. 2. Güzel sıfatlar. 3. Güzel yüz. 4. Bir yazı sitili. 5. Hz. Muhammed’in mübarek vasıflarını ve güzelliklerini anlatan manzum ve mensur eser.
HİMAYET: (Ar.) Er. – Koruma, korunma.
HİMMET: (Ar.) Er. 1. Gayret, emek, çalışma, çabalama. Yüksek irade. 2. Ermiş kimsenin tesiri. 3. Türk dil kuralları açısından “d/t” olarak kullanılır.
HİMYER: (Ar.) Er. – Yemen’de bir kavmin adı.
HİND: (Ar.) Ka. 1. Hindistan. 2. Sahabeden Ebu Süfyan’ın karısı.
HİRAM: (Fars.) Er. – Salınma, salınarak edalı yürüme.
HİSAR: (Ar.). 1. Kuşatma, etrafını sarma. 2. Kale etrafı islihkamlı bent. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
HİŞAM: (Ar.) Er. – Nisam el-Melik: Emevi halifesi.
HİZBER: (Ar.) Er. 1. Arslan, esed, gazanfer, şir, bahadır. 2. Cesur, yürekli adam.
HİZBULLAH: (Ar.) Er. – Allah’a inananlar topluluğu.
HİZRAN: (Fars.) Ka. 1. Hezaren ağacı. 2. Harun er-Reşid’in annesi.
HOŞEDA: (Fars.) Ka. – Hareket ve davranışı hoş, güzel. Cazibeli.
HOŞENDAM: (Fars.) Ka. – Boyu bosu güzel, düzgün olan.
HOŞFİDAN: (Fars.) Ka. – Güzel endamlı, boylu boslu kadın.
HOŞKADEM: (Fars.) Ka. – Ayağı uğurlu.
HOŞNEVÂ: (Fars.) Ka. – Güzel sesli.
HOŞNİGAR: (Fars.) Ka. – Güzel, hoş sevgili.
HOŞTEN: (Fars.) Ka. – Güzel vücutlu.
HUBEYB: (Ar.) Er. 1. Küçük taze buğday taneceği. Tanecik. Hubeyb b. Adiyy el-Ensarî (Öl. 625): İslam’ın ilk şehitlerindendir. Uhud’un ardından tutsak edildi ve Mekke’ye köle olarak götürüldü. Uhud’ta öldürülen Haris’e mukabil, işkence edilerek vahşi bir biçimde kazığa vuruldu ve şehid oldu.
HUBTER: (Fars.) Ka. – Pek güzel, en güzel.
HÜCCET: (Ar.) Er. – Delil.
HUCESTE: (Fars.) Ka. – Uğurlu, hayırlı, kutlu.
HUCURAT: (Ar.) 1. Hücreler odalar. 2. Kur’an-ı Kerim’in 49. suresinin adı.
HUD: (Ar.) Er. – Hz. Hud (a.s). Ad kavmine gönderilen peygamber. -Kur’an’da ismi geçen 24 peygamberden biridir. Dalalet ve sapıklık içinde olan kavmini ıslah için çok uğraştı fakat onlar, Hud’a inanmadılar ve ani bir fırtına ile yok olarak tarihten silindiler.
HUDA: (Ar.). 1. Doğru yol gösteren, hidayet eden. 2. Allah’ın isimlerinden. 3. Kur’an-ı Kerim. Ek almadan isim olarak kullanılmaz. Hudanur gibi.
HUDAVENDİGAR: (Fars.) Er. 1. Sahip, hükümdar, bay. 2. Fars edebiyatında Allah manasında kullanılır.
HUDAVENDİ: (Fars.) Er. 1. Hükümdarlık. 2. Efendi, sahip, maliklik. 3. Hakim, hükümdar.
HUDAYİ: (Fars.) Er. – Allah’a mensup, Allah’ın yarattığı.
HUDEYBİYE: (Ar.) Er. 1. Mekke’den ağır yürüyüşle 17 km mesafede bir vadi. 2. İslam tarihinde Hudeybiye Musalahası olarak bilinen anlaşmanın yapıldığı yer.
HULAGU: (Fars.) Er. – Moğol hükümdarı olup, İran’da Moğol hanedanının kurucusudur.
HULKİ: (Ar.) Er. 1. Hulk, yaratılışla ilgili, doğal tabi. 2. İyi ahlaklı, iyi huylu.
HULUSİ: (Ar.) Er. 1. Halis olan, saf, iç temizliği. 2. Samimi, candan. -(bkz. Halis).
HUMEYRA: (Ar.) Ka. 1. Beyaz tenli kadın. 2. Hz. Aişe’nin lakabı.
HUNALP: (Tür.) Er. – Cesur, kahraman.
HUNDE: (Ar.) Ka. – Sükun, sulh ve mütareke, (bkz. Hudeybiye). – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
HURDAZ: (Fars.) Er. – Farsların kullandığı şemsi senenin 3. ayına verilen isim.
HURİ: (Ar.) Ka. 1. Cennet kızı. 2. Sevgili. – Daha çok lakab olarak kullanılır.
HURİSER: (a.f.i.) Ka. – Cennet kızlarının başı, hurilerin başı.
HURİYE: (Ar.) Ka. – Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat.
HURREM: (Fars.) Ka. 1. Şen, sevinçli, güleryüzlü, gönülaçan, taze, hoş. 2. Bir yazı sitili. 3.Hurrem Sultan: Kanuni Sultan Süleyman’ın gözde zevcelerinden. Osmanlı siyasetinde etkin rol oynayan hanımlardan.
HURŞİD: (Fars.) Er. – Güneş, aftab, mihr, şems. – Türk dil kuralı açısından “d/t” olarak kullanılır.
HUSREV: (Ar.) Er. – Hükümdar, padişah.
HUZUR: (Ar.) Er. – Baş dinçliği, gönül rahatlığı, dirlik, erinç.
HÜCCET: (Ar.) Er. 1. Senet, vesika, delil. 2. Seçkin alimlere verilen unvan. – Hüccetü’l-İslam:Gazali.
HÜDAİ: (Ar.) Er. – (bkz. Hüdayi).
HÜDAVENDİGAR: (Fars.) Er. 1. Amir, hükümdar. 2. Osmanlı padişahlarından I. Murad’ın ünvanı.
HÜLYA: (Ar.) Ka. – Kuruntu.
HÜMA: (Ar.) Er. 1. Devlet kuşu. 2. Saadet, mutluluk.
HÜMEZE: (Ar.) – Birini arkasından çekiştirmek. Kur’an-ı Kerim’in 104. suresinin adı. İsim olarak kullanılmaz.
HÜNER: (Fars.) Ka. – Bir işte gösterilen incelik ve beceriklilik, maharet, ustalık marifet.
HÜNKAR: (Fars.) Er. 1. Uğurlu. 2. 15-29 yaş arasında Osmanlı Sultanlarına verilen isim.
HÜR: (Ar.) Er. – Özgür, bağımsız.
HÜRAY: (a.t.i.). – Ay gibi özgür, ay kadar bağımsız. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
HÜRCAN: (a.t.i.). (bkz. Hüray).
HÜRDOĞAN: (a.t.i.) Er. – (bkz. Hüray).
HÜREYRE: (Ar.) Er. Kedicik, kedi yavrusu. – Ebu Hüreyre: Ashab-ı Kiram’dan en çok hadis rivayet eden sahabi. Kedi yavrularını çok sevdiği için bu ismi aldığı söylenir.
HÜRGÜL: (Tür.) Ka. – Gül gibi özgür güzel.
HÜRKAL: (Tür.) Er. – Esir olma.
HÜRKAN: (Tür.) Er. – Özgür soydan gelen.
HÜRMET: (Ar.) Ka. – Saygı.
HÜRMÜZ: (Fars.) Er. 1. Zerdüştlerin hayır tanrısı. 2. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. 3. Jüpiter, müşteri, erendiz. 4. Sasani sülalesinden 5. padişahın adı.
HÜROL: (Tür.) Er. – (bkz. Hürkal).
HÜRREM: (Fars.) Ka. 1. Yeşil taze. 2. Gönülaçıcı. 3. Şen şakrak, sevinçli.
HÜRRİYET: (Ar.) Ka. 1. Hürlük, serbestlik. 2. İstediğini herhangi bir engelle karşılaşmadan karar dairesi içinde yapabilme hali.
HÜRSEL: (Tür.) Er. – (bkz. Hürol).
HÜRSEV: (Tür.) Er. – Hürriyeti seven kişi.
HÜRYAŞ AR: (Tür.) Er. (bkz. Hürsev).
HÜSAM: (Ar.) Er. – Keskin kılıç.
HÜSAMEDDİN: (Ar.) Er. 1. Dinin keskin kılıcı. 2. Mevlana’nın halifesi olan Hüsameddin Çelebi, Mevlana’nın Mesnevi’yi dikte ettirdiği kişidir. – Türk dil kuralına göre “d/t” olarak kullanılır.
HÜSEYİN: (Ar.) Er. 1. Küçük sevgili. 2. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in torunu, Hz. Ali’nin küçükoğlu.
HÜSMEN: (Tür.) Er. – Hüseyin’den bozma olarak yapılan isim.
HÜSNİ: (Ar.) Er. – Güzelliğe ait, güzellikle ilgili.
HÜSNİYE: (Ar.) Ka. – (bkz. Hüsni).
HÜSNÜ: (Ar.) Ka. – Çok güzel.
HÜSNÜGÜL: (a.f.i.) Ka. – Gülün güzelliği.
HÜSNÜGÜZEL: (Tür.) Ka. – Sarı çiçekli, güzel yapraklı süsbitkisi.
HÜSNÜHAL: (Ar.) Ka. – Davranış güzelliği.
HÜSREV: (Fars.) Er. 1. Padişah, hükümdar, sultan. 2. Hüsrev şirin masalının erkek kahramanı. –Hüsrev: Eserlerini daha çok Farsça yazmış bir Türk şairi ve edibi olup 1253-1325 yıllan arasında Hindistan’da yaşamıştır.
HÜTEYN: (Ar.) Er. – Hicaz ve Mısır’da dağınık halde yaşayan büyük bir göçebe kabile.
HÜVARE: (Ar.) Ka. – Berberi kabilesinin en önemlilerinden birinin adı.
HÜVEYDÂ: (Fars) Ka. – Açık, apaçık, belli, besbelli, zahir.
HÜZEY: (Ar.) Er. – Kuzey Arabistan’da büyük bir Arap kabilesi.
HÜZZAM: (Fars.) Ka. – Türk müziğinin en eski birleşik makamlarından.