Müslümanların Müslümanlarla Sınavı

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Bismillahirrahmanirrahim!

Değerli kardeşlerim, biliyorsunuz ki birçok yerde, birçok alanda birlik-beraberlik, kardeşlik, sevgi-saygı, hürmet, misafirperverlik gibi konuları çok kez dinlemişiz ve okumuşuzdur.

Bu alanda önce kendimizi sorgulamalıyız. Birlik ve beraberlikten anladığımız nedir? Ümmeti Muhammed neden bir arada olamıyor? Din kardeşi dediğimiz kişi/kişiler neden kardeşlik yapmıyor? Herkes neden kendini düşünüyor? Çevre faktörü neden işlemiyor?

Evet bu soruları sorduğumuzda aslında kocaman bir cehalet ve bilgisizlik ön plana çıkmaktadır. Yüce Allah Azim Kitabında “Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka üstün gelecek olan sizsiniz”[1] Bu ayetten anladığımız nedir? Bireysel olarak ben inanayım ibadetlerimi yapayım ve artık ben kendimi kurtardım ve üstün geldim bunu mu anlıyoruz?

Bireysel ve Kurumsal inanç sistemlerini iyi araştırmamız gerekir. Şu an birlik ve beraberlik’ten bahsedebilmek için tek başına birlik ve beraberlik oluşturulamayacağı gayet açıktır. Ümmet bilincinden maalesef çok uzaklaştırıldık… Din kardeşliği kavramı sadece cümlelerin ve sözlerin içerisinde geçen basit bir kelime-söz haline geldi.

Evet, gerçekten yapmamız gerekenler neler peki? Bence şu an bile aklınızda birçok şeyler canlanmaya başlamıştır. Yapmadığımız veya yapmak istemediğimiz ya da yapamadığımız şeyler şu anda gözümüzün önüne geliyor gibi…

Hiç din kardeşimizin derdini dinledik mi? İyi gününde herkes iyidir ve basit bir hal-hatır sorma işlemi bile kolayca gerçekleşmektedir. Ama Müslüman bir kardeşiniz hep iyi durumda olacak mı? Sıkıntısı veya derdiyle hiç dertlenmeyi deneyerek çözüm ürettiniz mi? Önceden iyi durumda iken sürekli aradığınız hal-satır sorduğunuz işiniz düştüğünde ilk ona başvurduğunuz din kardeşiniz kötü durumda iken rehberinizden ve gönlünüzden silerek din kardeşliğinizi ifa mı ettiğimizi mi sanıyoruz? Elbette böyle olmamalı ama maalesef gerçekte olanlar tam da bu anlattığım gibi ilerlemektedir. “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır” [2.] Mutlaka güçlükleri yaşadıkça insanoğlu yardımlaşmayı görmeyince maalesef bireyselleşme yolunu seçiyor. Bana kimse zor günümde yardımcı olmadı bundan sonra bende olmam olur biter mantığı ile yoluna devam ediyor. Bu durum en büyük yanlış olanıdır.

İslam bize barışı, hoşgörüyü ve yardımlaşmayı öğretmelidir. Öyle sağda solda bir iki güzel söz veya hadis-ayet paylaşarak kimse kendisini ben gerçek Müslümanım diye avutmamalıdır. Sözde değil, özde Müslümanlara ihtiyaç duyulmalıdır. Lafla peynir gemisi yürümez diye boşuna denmemiştir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v); “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” [3] buyurmaktadır. İş yapana yardım etmek, topluma karşı duyarlı olmak, çevreye karşı duyarlı olmak ve insanlara güzel sözle hitap etmek, onların dertleriyle dertlenmek, küskünleri barıştırmak, iyiliği emredip, kötülükten sakındırmak, stres ve bunalımda olan birisini dinlemek, sıkıntısına merhem olmaya çalışmak, hakkı ve sabrı tavsiye etmek, elinde imkanı olan sadece manevi olarak destekle değil, maddi imkanı varsa maddi anlamda da destek olmak, insanlığa maddî-manevî her yönden faydalı olmaya çalışmak gibi güzel örnekler, sâlih ve kâmil bir Müslüman olmanın gerekliliğidir. İnsanlara faydalı olan kişinin yüreğinde hissettiği huzur ise, tarif edilemez ölçüye ulaşmaktadır. Bu huzuru tadan acaba kaç tane Müslüman vardır? Bunu da kendimize sormalıyız. Biz bu anlatılanların neresindeyiz? Hangi aşamasındayız? Neleri yapabiliyoruz veya neleri yaptık? Rabbim bu hadisi şerifi tam anlamıyla yaşamayı ve yaşatmayı nasip etsin inşallah. Amin!…

Her inişin mutlaka bir çıkışı olduğu gibi, her çıkışında mutlak bir gün inişi olacaktır. Siz yaptığınız ilgilenmediğiniz, din kardeşinizin derdiyle dertlenmediğiniz zaman, aynı duruma sizde geldiğiniz ne olacak peki? Sizde feryat etmeyecek misiniz? BENCİLLİKTEN, BİREYSELLİKTEN bu tip hastalıklardan kurtulmak için daha geniş ve ümmet bilinciyle düşünmek gerekir. Ölümlü dünya diyoruz ve geçiyoruz. Allah yardımcısı olsun diyoruz geçiyoruz. Allahu Teala yardım ediyor zaten o sizin aciz duanız sadece sizin acizliğinizi gösterir. Elinde imkânı olan bir din kardeşine yardım etmiyorsa vay onun haline… Onu yetiştirmiş, bir yerlere getirmiş, evlat ise anne ve babasına bakmıyor ise, arkadaşı arkadaşına yardım etmiyor ise gerçekten çok çetin bir sınavdan geçtiğimizi unutmayalım.

Yazımızın başındaki Müslümanların Müslümanlarla Sınavı sadece bu “yardımlaşma” konusundan ibaret değil elbette. Müslümanlar her alanda şuurlu davranmak ZORUNDALAR. Attığı her adımı, söylediği her sözü iyi ölçmek durumundadır. Bireysel (Bencil) yaşam tarzı benimsendiği sürece biz daha çok kez birlik-beraberlik mesajları ve nidaları dinleriz. Ama çözüm üretilemez. Herkes mutlaka önce kendisini sorgulamalıdır. Müslümanlar her anlamda örnek olmak ZORUNDADIR. Maddi ve manevi desteği din kardeşim dediği, komşum dediği, akrabam dediği kişilerle birlikte hareket etmelidir. Dünyaya yapılan bu kadar yatırımların 3/1 Ahiret için yapılsa herhalde şu an herkes ALİM olmuştu. Gerçi Alim olmasak bile Alim’miş gibi kendi kendimize verdiğimiz fetvalar sonucunda yardımlaşmadan bir kuru dua ile yardım ettiğimizi sanıyoruz ya(!)

Evet değerli din kardeşlerim, bu hayatı bize veren, nefes aldıran, gördüren, yürüten Rabbimize gerçekten de ne kadar şükretsek, ne kadar hamd etsek şüphesiz ki yeterli değildir. Ama biz yine de Rabbimize sonsuz minnettar ve şükürlerimizi, teşekkürlerimizi sunmalıyız.

Ümmet-i Muhammedi bir gün bir arada görebilmek, gerçekten de birlik-beraberlik sözleriyle değil de, özünde yaşayabilmek, din kardeşim dediğimizde onu içimizde hissederek yapabildiğimiz andan itibaren bir şeylerin düzeleceği, iyileşeceği kurumsal bir dini yaşama hayat tarzına ulaşabileceğimizi unutmayalım.

Bu yazı dizimize Allah ömür verirsek devam edeceğiz, Müslümanların Müslümanlarla Sınavı “yardımlaşma konulu” 1. Yazımız naçizane bu kadar idi.

Rabbimiz bizlere feraset versin, şuur nasip etsin, ailemize, çevremize, komşumuza, akrabalarımıza dirlik, birlik ve huzur versin.

Şunu sakın unutmayalım ki, hepimiz birbirimize muhtacız. Hepimiz birer zincirin halkası gibiyiz, birimize bir şey olursa o zincir dağılır. Rabbim bizi gerçek manada birlik ve beraberlik içerisinde huzurlu ve bereketli bir ömür nasip eylesin inşallah. Amin!…

1. Ali İmran Suresi 139
2. İnşirah Suresi 4
3. Buhârî, Mağâzî, 35

Erkan Erol
Editör

Exit mobile version