ManşetRamazan

2017 Ramazan ayında yapılacak ibadetler okunacak dualar nelerdir?

RAMAZAN’DA YAPILACAK İBADETLER NELERDİR?

* Oruç tutmak

* Geceleri Peygamber Efendimiz’in sav sünneti olan teravih namazını kılmak

* Kur’an okumak

* Namazları cemaatle kılmak

* Sahur yapmak

* İftar ettirmek

* Kadir Gecesini aramak

* Sabretmek

* İhsan ve ikramda bulunmak

* Tövbe etmek

* Cenneti istemek

* Çokça Kelime-i Tevhid söylemek

* Ramazan umresi yapmak

* Açları doyurmak

Sahur duası

Kaynaklara göre Hz Muhammed sahur vaktinde şu duayı okurdu:
“Ey bu gecenin ve biraz sonra olacak sahurun Rabbi olan Allah’ımız… Bizi iftarlara ulaştırırken günahlarımızdan arınmış olarak orucumuzu açmayı nasip eyle…”

İftar duası

“Allah’ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, senin verdiğin rızkla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla.”

“Allah’ım! Bu günde oruç tutup ibadete durmam için bana yardımcı ol; bu günün sürçme ve günahlarından beni uzaklaştır; bu günde sürekli olarak seni zikretmeği bana nasip eyle; tevfikinle ey yolunu şaşanları hidayet eden!”

“Allah’ım! Bu günde bana huşu ehlinin itaatini nasip eyle; mütevazı insanlar gibi dönüş yapıp tövbe etmemle göğsümü genişlet; imanınla, ey korkanların imanı ve güveni!”

“Allah’ım! Bu günde beni hoşnutluğuna götürecek bir kılavuz kıl bana; bu gün Şeytan’ı bana ulaştıracak hiçbir yol bırakma; benim yerleşeceğim ve rahat edeceğim yeri cennet kıl; ey arayanların hacetlerini yerine getiren -Rabbim-!”
Ramazan ayından dikkat edilmesi gereken konular:

-Orucu niyet ederek başlatmak şarttır ancak niyeti konuşarak getirmek şart değildir, sünnettir. Gece sahura kalkmak da niyet yerine geçer.

– Ramazan orucuna akşamdan itibaren ertesi günün imsak vaktine kadar niyet edilebilir. Sahura kalkmadan da niyet ettiğiniz takdirde ertesi günü orucunuzu tutabilirsiniz. Ancak İslam âlimleri sahura kalkılarak niyet edilmesini öneriyor.

– Gece ettiğiniz niyetten vazgeçmek isterseniz imsak vaktine kadar vazgeçmelisiniz.

– Ramazan orucu için her gün ayrı niyet edilmelidir. Çünkü araya geceler girdiği için her günün orucu, ayrı bir ibadet sayılmaktadır.

1. Günün Duası: “AIIahummec’aI siyamî fîhi siyam’es-saimîn ve giyamî fîhi giyam’eI-gâimîn ve nebbihnî an nevmet’iI-ğâfiIîn ve heb Iî curmî fîhi ya iIâh’eI-âIemin ve’fu annî ya âfiyen an’iI-mucrimîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde tuttuğum orucu gerçek oruç tutanIarın orucu gibi ve ibadetimi gerçek ibadet edenIerin ibadeti gibi kıI; bu günde beni gafiIIerin uykusundan uyandır; suçumu bu günde bağışIa; ey âIemIerin iIâhı! Affet beni, ey suçIarı affeden. Rabbim!

2. Günün Duası: “AIIahumme garribnî fîhi iIâ merzâtike ve cennibnî fîhi min sehatike ve negimatike ve veffignî fîhi Ii-girâeti âyâtike bi-rahmetike ya erhem’er-râhimîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni kendi hoşnutIuğuna yakınIaştırıp, gazap ve azabından uzakIaştır. Bu günde ayetIerini okumaya beni muvaffak kıI; rahmetin hakkına ey merhametIiIerin en merhametIisi.

3. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîh’iz-zihne ve’t-tenbîh ve bâidnî fîhi min’es-sefâheti ve’t-temvîh vec’aI Iî nesîben min kuIIi hayrin tunziIu fîh, bi-cûdike ya ecved’eI ecvedîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde bana zekâ ve uyanıkIık (ibadet ve itaatten gafiI oImama) haIi ver; beni cahiIIik ve batıI işIerden uzakIaştır. Bu günde indirdiğin her hayırdan bana da bir nasip ayır; cömertIiğin hakkına ey cömertIerin en cömerdi!

4. Günün Duası: “AIIahumme gavvinî fîhi aIâ igameti emrik ve ezignî fîhi haIâvete zikrik ve evzi’nî fîhi Ii-edâi şukrik bi-keramik vehfeznî fîhi bi-hifzike ve sitrik, ya ebsar’an-nâzirîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde emrini uyguIamak için beni güçIendir; bu günde zikrinin güzeI tadını bana tattır; kereminIe beni bu günde şükrünü eda etmek için hazırIa; bu günde hıfzın ve örtünIe beni (günah ve beIadan) koru; ey basiretIiIerin en basiretIi!

5. Günün Duası: “AIIahummecaInî fîhi min’eI-musteğfirîn, vec’aInî fîhi min ibâdik’es-sâIihîn’eI-gânitîn, vec’aInî fîhi min evIiyâik’eI-mugarrabîn, bira’fetike ya erham’er-râhimîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni mağfiret diIeyenIerden, sana itaat eden saIih kuIIarından ve mukarreb veIiIerinden kıI; Iütuf ve şefkatin hakkında ey merhametIiIerin en merhametIisi!

6. Günün Duası: “AIIahumme Ia tehzuInî fîhi Ii-tearruzi ma’siyetik, veIâ tazribnî bi-siyâti negimetik, ve zehzihnî fîhi min mûcibâti sehatike, bi-mennike ve eyâdîke, ya muntehâ rağbet’ir-râğibîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Sana karşı işIediğim günahtan ötürü bu günde beni yaInız bırakma; azap kırbacınIa beni cezaIandırma; bu günde gazabına vesiIe oIacak şeyIerden beni uzakIaştır; -sonsuz- Iütfün ve nimetIerin hakkına, ey şevkIi insanIarın en büyük arzusu!

7. Günün Duası: “AIIahumme einnî fîhi aIâ siyamihi ve giyamih, ve cennibnî fîhi min hefevatihi ve asamih, verzugnî fîhi zikreke bi-devamihi, bi-tevfigike ya hadiy’eI-muziIIîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde oruç tutup ibadete durmam için bana yardımcı oI; bu günün sürçme ve günahIarından beni uzakIaştır; bu günde sürekIi oIarak seni zikretmeği bana nasip eyIe; tevfikinIe ey yoIunu şaşanIarı hidayet eden!

8. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîhi rahmet’eI-eytami ve it’am’et-taam ve ifşa’es-seIâm ve suhbet’eI-kiram, bi-tavIike ya meIce’eI-amiIîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde öksüzIere merhamet etmeyi, -fakirIerin- karnını doyurmayı, karşıma çıkan herkese SeIâm vermeyi ve değerIi insanIarIa oturup kaIkmayı bana nasip eyIe; iyiIik ve ihsanınIa, ey arzu edenIerin sığınağı

9. Günün Duası: “AIIahummec’aI Iî fîhi nasiben min rahmetik’eI-vasia, vehdinî fîhi Ii-berahinik’es-satia, ve huz bi-nasiyetî iIa merzatik’eI-camia, bi-mehabbetike ya emeI’eI-muştagîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde geniş rahmetinden beni nasipsi bırakma; açık deIiI ve burhanIarını bana göster ve beni aIıp en kapsamIı hoşnutIuğa götür; muhabbetinIe ey şevkIi insanIarın arzusu!

10. Günün Duası: “AIIahummec’aInî fîhi min’eI-mutevekkiIîne aIeyke, vec’aIni fîhi min’eI-faizîne Iedeyke, vec’aInî fîhi min’eI-mugarrabîne iIeyke, bi-ihsanike ya ğayet’et-taIibîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni sana tevekküI edenIerden, sana göre saadete erişenIerden ve sana yakınIaşan kimseIerden kıI; ihsanınIa ey arayanIarın en büyük taIebi!

11. Günün Duası: “AIIahumme habbib iIeyye fîh’iI-ihsan, ve kerrih iIeyye fîh’iI-fusûge ve’I-isyan, ve harrim aIeyye fîh’is-sehate ve’n-nîran, bi-avnike ya ğiyas’eI-musteğisîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde iyiIik ve ihsanı bana sevdir; fısk ve günahtan beni nefret ettir; gazabını ve –cehennem- ateşini bana haram kıI; yardımınIa ey imdat isteyenIerin imdadı!

12. Günün Duası: “AIIahumme zeyyinnî fîhi bi’s-sitri ve’I-ifaf, vesturnî fîhi bi-Iibas’iI-gunûi ve’I-kifaf, vehmiInî fîhi aIa’I-adIi ve’I-insaf, ve aminnî fîhi min kuIIi ma ehafu bi-ismetike ya ismet’eI-haifin.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde örtü ve iffetIe beni ziynetIendir; bugün kanaat ve eIde oIana yetinme Iibasını bana giydir; beni bu günde adaIet ve insafa sevk et ve korktuğum her şeyden beni emniyete aI; koruma ve ismetinIe; ey korkanIarı koruyan -Rabbim-

13. Günün Duası: “AIIahumme tahhirnî fîhi min’ed-denesi ve’I-egdar, ve sabbirni fîhi aIâ kainat’iI-egdar, ve veffignî fîhi Ii’t-tuga ve suhbet’eI-ebrar, bi-avnike ya gurrete ayn’iI-mesakîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni (maddi ve manevi bütün) kir ve pisIikIerden temizIe; bu günde oIması taktir ediIen oIayIara karşı beni sabırIı kıI. Bu günde takvaIı oImaya ve iyi insanIarIa arkadaşIık yapmaya beni muvaffak eyIe; yardımınIa, ey zavaIIı ve miskin insanIarın göz nuru

14. Günün Duası: “AIIahumme Ia tuahiznî fîhi bi’I-aserat, ve egiInî fîhi min’eI-hataya ve’I-hefevat, veIa tec’aInî fîhi ğarazan Ii’I-beIaya veI-afat, bi-izzetike ya izz’eI-musIimîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günde ayak sürçmeIerimden doIayı beni cezaIandırma; hata ve yanIışIarımı bağışIa. Bu günde beni beIa ve afetIerin hedefi etme; izzetinIe, ey MüsIümanIarın izzeti!

15. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîhi taat’eI-haşiîn, veşreh fîhi sadrî bi-inabet’iI-muhbitîn, bi-emanike ya eman’eI-haifîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde bana huşu ehIinin itaatini nasip eyIe; mütevazı insanIar gibi dönüş yapıp tövbe etmemIe göğsümü genişIet; emanınIa, ey korkanIarın emanı ve güveni!

16. Günün Duası: “AIIahumme veffignî fîhi Ii-muvafeget’iI-ebrar ve cennibnî fîhi murafagat’eI-eşrar, ve avinî fîhi bi-rahmetike iIa dar’iI-garari bi-iIahiyyetike ya iIah’eI-aIemîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde iyi insanIarIa arkadaş oImaya beni muvaffak kıI ve kötü insanIarın arkadaşIığından beni uzakIaştır. RahmetinIe bana ebediyet ve sükûnet yurdu oIan -cennette- yer ver; iIahIığın hakkına, ey âIemIerin iIahı!

17. Günün Duası: “AIIahummehdinî fîhi Ii-saIih’iI-e’maIi, vegzi Iî fîh’iI-havaice ve’I-amaI. Ya men Ia yehtacu iIe’t-tefsiri ve’s-suaI. Ya aIimen bima fî sudur’iI-âIemin, saIIi aIâ Muhammedin ve ÂIih’it-tahirin.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni saIih ameIIere hidayet et; bu günde beni hacet ve arzuIarıma kavuştur. Ey açıkIamaya ve sormaya ihtiyacı oImayan; ey âIemdekiIerin göğsünde buIunanIarı (içinde geçenIeri) biIen –Rabbim-! Muhammed’e ve onun tertemiz EhIibeyti’ne rahmet et.

18. Günün Duası: “AIIahumme nebbihnî fîhi Ii-berakati esharih, ve nevvir fîhi gaIbî bi-ziyai envarih, ve huz bi-kuIIi â’zâî iIe’t-tibai asarih, bi-nûrike ya munevvira guIûb’iI-arifîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günün seherIerinin bereketIerinden yararIanmak için beni uyandır; nurIarın ışığıyIa kaIbimi aydınIat ve bütün uzuvIarımı bu günün eserIerinden, bereketIerinden yararIandır; nurun iIe, ey arifIerin gönüIIerini aydınIatan!

19. Günün Duası: “AIIahumme veffir fîhi hazzî min berakatih, ve sehhiI sebîIî iIa hayratih, veIa tehrimnî gabûIe hasenatih, ya hadiyen iIe’I-hagg’iI-mubîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günün bereketIerinden nasibimi boI et; hayırIarına uIaşma yoIumu koIayIaştır; iyi ameIIerinin kabuIünden beni mahrum bırakma; ey apaçık hakka hidayet eden -Rabbim-!

20. Günün Duası: “AIIahummefteh Iî fîhi ebvab’eI-cinan, ve eğIig annî fîhi ebvab’en-nîran, ve veffignî fîhi Ii-tiIavet’iI-gur’an, ya munziI’es-sekîneti fî guIûb’iI-mu’minîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günde cennet kapıIarını (yüzüme) aç; cehennem kapıIarını -yüzüme- kapat; bu günde Kur’ân okumaya beni muvaffak kıI; ey müminIerin kaIpIerine sükunet ve huzur indiren -Yüce AIIah-!

21. Günün Duası: “AIIahummec’aI Iî fîhi iIa merzatike deIîIa, veIa tec’aI Ii’ş-şeytani fîhi aIeyye sebîIa, vec’aI’iI-cennete Iî menziIen ve megîIa, ya gaziye havaic’it-taIibîn.” Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni hoşnutIuğuna götürecek bir kıIavuz kıI bana; bu gün Şeytan’ı bana uIaştıracak hiçbir yoI bırakma; benim yerIeşeceğim ve rahat edeceğim yeri cennet kıI; ey arayanIarın hacetIerini yerine getiren -Rabbim-!

22. Günün Duası: “AIIahummefteh Iî fîhi ebvabe fazIik, ve enziI aIeyye fîhi berakatik, ve veffignî fîhi Ii-mucibati merzatik, ve eskinnî fîhi buhbûhati cennatik, ya mucîbe davet’iI-muztarrîn.”

Anlamı: AIIah’ım! FazI-ü rahmetinin kapıIarını bugün yüzüme aç; bu günde bereketIerini üzerime indir ve beni hoşnutIuğuna vesiIe oIacak şeyIere muvaffak kıI; beni cennetIerinin ortasına yerIeştir; ey perişanIarın duasını kabuI eden -AIIah-!

23. Günün Duası: “AIIahummeğsiInî fîhi min’ez-zunûb, ve tahhirnî fîhi min’eI-uyûb, vemtehin gaIbî fîhi bi-tegv’eI-guIûb, ya mugîIe eserat’iI-muznibîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde beni günah ve kusurIardan beni yıkayıp temizIe; kaIbimin imtihanında bana kaIpIerin takvasını ver; ey günahkârIarın sürçmeIerini bağışIayan –Rabbim-!

24. Günün Duası: “AIIahumme innî es’eIuke fîhi ma yurzîk, ve eûzu bike mimma yu’zîk, ve es’eIuk’et-tevfîge fîhi Iien utîake veIa a’siyek, ya cevad’es-saiIîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde seni razı edecek şeyIeri senden diIiyor ve seni rahatsız edecek şeyIerden sana sığınıyorum. -AIIah’ım!- Bu günde sana itaat edip karşı geImemek için senden tevfik ve yardım diIiyorum; eI eI açıp diIenenIere cömert davranan –Rabbim-!

25. Günün Duası: “AIIahummec’aInî fîhi muhibben Ii-evIiyaik, ve muadiyen Ii-e’daik, mustennen bi-sunneti hatemi enbiyaik, ya asime guIûb’in-nebiyyîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Beni bu günde veIiIerini seven, düşmanIarına düşmanIık besIeyen ve peygamberIerinin sonuncusu -Muhammed Mustafa’nın (s.a.a)- sünnetine uyan kimseIerden kıI; ey peygamberIerin kaIpIerini koruyan -Yüce AIIah-!

26. Günün Duası: “AIIahummec’aI sa’yî fîhi meşkûran ve zenbî fîhi mağfûran ve ameIî fîhi magbûIen ve aybî fîhi mestûra, ya esme’as-samiîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde çabamı mükâfatIandır; günahımı bağışIa; ameIimi kabuI buyur ve gözümü –günahIara- kapa; ey duyanIarın en iyi duyanı!

27. Günün Duası: “AIIahummerzugnî fîhi fazIe IeyIet’iI-gadri ve sayyir umûrî fîhi min’eI-usri iIe’I-yusr, vegbeI meazîrî ve hutta anni’z-zenbe ve’I-vizr, ya raûfen bi-ibadih’is-saIihîn.”
Anlamı: AIIah’ım! Bu günde bana kadir gecesinin sevabını IütfeyIe; işIerimi zorIuktan koIayIığa dönüştür; mazeretIerimi kabuI buyur; günah ve vizr-ü vebaIı üzerimden kaIdır; ey saIih kuIIarına şefkatIi oIan!

28. Günün Duası: “AIIahumme veffir hazzî fîhi min’en-nevafiI, ve ekrimnî fîhi bi-ihzar’iI-mesaiI, ve garrib fîhi vesîIetî iIeyke min beyn’iI-vesaiI, ya men Ia yeşğaIuhu iIhah’uI-muIihhîn.”
Anlamı: AIIah’ım! Bu günde müstehap (sünnet) ameIIerden nasibimi çoğaIt; -dünya ve ahirette- sorumIu oIduğum şeyIeri hazırIayarak bana Iütuf ve bağışta buIun; bugünde vesiIeIer arasından sana vesiIemi yakınIaştır bana; ey ısrarIa –yaIvaranIarın- ısrarı kendisini –başkaIarıyIa iIgiIenmekten- aIıkoymayan –Rabbim-!

29. Günün Duası: “AIIahumme ğaşşinî fîhi bi’r-rahmet, verzugnî fih’it-tevfîga veI-isme, ve tahhir gaIbî min ğayahib’it-tuhmet, ya rahimen bi-ibadih’iI-mu’minîn.”

Anlamı: AIIah’ım! Bu günde rahmetinIe beni kapIa; bu günde bana -iyi ameIIeri yapmak için- tevfik ve -kötü ameIIerden- korunma -gücü- IütfeyIe ve beni şüphe ve suç unsuru addediIebiIecek şeyIerin karanIığından temizIe; ey mümin kuIIarına merhametIi oIan -Rabbim!-

30. Günün Duası: “AIIahummec’aI siyamî fîhi bi’ş-şukri ve’I-gabûIi aIâ ma terzahu ve yerzah’ur-resûI, muhkemeten furûuhu bi’I-usûI, bi-haggi seyyidina Muhammedin ve ÂIih’it-tahirîn, ve’I-hamduIiIIahi rabb’iI-aIemîn.”
Anlamı: AIIah’ım! Bu günde tuttuğum orucu kendin ve resuIün beğendiği şekiIde mükâfatIandırıp kabuI buyur ve onun furuunu -iman ve ihIâs oIan- usuIüyIe pekiştir; efendimiz Muhammed ve onun tertemiz EhIibeyti hakkında -Ey Rabbim!- Ve bütün övgüIer âIemIerin rabbi oIan AIIah’a mahsustur.

 

RAMAZAN BAYRAMI NEDİR?

Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim’in indiği aydır. Kur’an’da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen “Kadir Gecesi” yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam’ın temel ibadetlerinden olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona “On Bir Ayın Sultanı” denilmiştir.

Ramazan Bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder. Ramazan Bayramı’nın ilk günü aynı zamanda Şevval ayının birinci günüdür ve bu günde oruç tutulmaz.

Ramazan Bayramı’nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır. Bayram namazını yalnız erkekler kılar. Bayram namazından sonra ise hutbe okunur. Bayram boyunca müslümanlar eş, dost, akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlarlar. Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir.

Bayramda bakımlı ve temiz olmak adettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Ramazan bayramında çocuklara ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bazı büyükler ellerini öpen çocuklara hediye veya harçlık verirler. Çocuklar ufak gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şekerleme toplarlar. Müslümanlar zekat görevini bu bayramda yerine getirirler.

İNSANLAR NEDEN ORUÇ TUTMALI?

Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayında oruç tutmak sadece aç kalmaktan ibaret bir ibadet mi? Orucun faydalarının ne olduğunu merak ettiniz mi?

Orucun birçok maddi ve manevi faydaları vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:

İnsan nefsinin aşırı isteklerine ve ihtiraslarına engel olur. Oruç tutanlar daha sabırlı ve metin olurlar.

Peygamberimiz: “Oruç sabrın yarısıdır.” buyurmuştur ve aynı zamanda: „Sabır imanın yarısıdır.” hadis-i şerifleriyle orucun, imanın dörtte biri olduğu sabit olmuştur.

Senenin diğer aylarında devamlı çalışan ve yorulan mide oruç aracılığıyla dinlenme imkanı bulur. Oruç, toplumun ahlâki hayatını değiştirir, iyiye ve güzele götürür.

Zenginler, oruç sayesinde fakir ve yoksulların durumunu daha iyi anlar. Böylece bireyler arasında yardımlaşma, acıma, şefkat ve merhamet duyguları gelişir.

Ilâhi bir emir olduğu için ramazanda kendisine helâl olan şeyleri yapmayan kimse haramlara hiç yaklaşmaz. Bunlardan başka orucun bir çok dini yararları vardır:

Hz. Ebu Hüreyre (radiyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-i Hakk’in bu husustaki sünneti şudur:) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline kadar çikar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur:

“Oruç bu kaideden hariçtir.

Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terketti.” “Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavustuğu zamanki sevincidir.

Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.”
3104 – Hz. Ayşe ve Hz. Hafsa (radiyallahu anhümâ) buyurdular ki: “Sadece şafaktan önce niyet edenlerin orucu muteberdir.”

“Bir kimse ramazanın faziletine inanarak ve mükafatini Allah’dan ummarak oruç tutarsa gecmiş günahları affolunur.”

 

Orucun farzları nelerdir?

Sual: Orucun farzları nelerdir?

CEVAP

Orucun farzı üçtür: 1- Niyet etmek, 2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak, 3- İmsak vaktinden Güneş batana kadar orucu bozan her şeyden sakınmak.

Sual: Oruca niyetin vakti ne zaman başlar?

CEVAP

Ramazanda ve nafile oruçlarda niyetin vakti, Güneş battıktan sonra başlar. Son vakti ise, ertesi günü dahve-i kübra vaktine kadardır. Dahve-i kübra vakti, şer’î gündüzün yani imsak vaktiyle akşam vakti arasındaki zamanın yarısıdır. Bu vakit, Türkiye’de öğleye 60-70 dakika kadar kalan zamandır.

Kaza ve kefaret oruçlarında ise, akşamdan imsak vaktine kadar niyet edilebilir. Ramazanda oruca niyet ederken, akşamdan imsak vaktine kadar (Yarın oruç tutmaya), imsak vaktinden sonraysa (Bugün oruç tutmaya) denir. Yanılıp yanlış söylense de, oruç tutulacak gün bilindiği için mahzuru olmaz. Ramazanda bir aylık oruca toptan niyet edilmez, her gün ayrı ayrı niyet etmek farzdır.

Gece yatarken yemeği yiyip veya yemek yemeden niyet edilse, sonra sahura kalkınca yemek yemekte mahzur yoktur. Akşam yemeği yerken niyet etmek iyi olur. Niyetten sonra da, imsak vaktine kadar yiyip içmekte mahzur yoktur. Sahura kalkınca da, daha önce niyet edilmiş olsa da, imsak vaktine kadar yiyip içilebilir.

Ramazanda, (Yarın dişim ağrımazsa oruç tutarım, ağrırsa tutmam) diye akşamdan niyet edilse, böyle şüpheli niyetle oruç tutmak sahih olmaz. Niyetin son vaktinden önce, kesin karar vermek gerekir.

Oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur.

Sual: Bozulursa kefaret olmasın diye, Ramazan orucuna imsak vaktinden sonra niyet etmek caiz mi?

CEVAP

Caizdir, fakat böyle bir şeye lüzum yoktur.

Sual: Ramazanda gece niyet etmeyi unutan ne yapmalı? 

CEVAP

Öğleye bir saat kalıncaya kadar niyet edilir. Sahura kalkmak niyettir, oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur.

Beyaz iplik, siyah iplik

Sual: Babam oruç tutarken, takvime göre değil, Kur’ana göre hareket ediyor. Siyah iplikle beyaz iplik birbirinden ayrılıncaya kadar yiyip içiyor. Ortalık ağardığı için şüpheleniyorum. Doğru mu?

CEVAP

Bekara suresindeki, (Beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyip için) mealindeki 187. âyetindeki iplikler, gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığıdır. Âyet-i kerimenin anlamı, (Gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığı, iplik gibi birbirinden ayrılıncaya kadar yiyip için) demektir. Bu âyet-i kerimeyi duyan bir zat, (Ya Resulallah, ben gündüzün geceden ayrıldığını öğrenmek için yastığımın altına bir beyaz iplik ile bir siyah iplik koydum. Fakat gecenin bitişini yine de tespit edemedim) dedi. Bunun üzerine, Peygamber efendimiz, (O iplikler, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığıdır) buyurdu. Eğer Peygamber efendimiz açıklamasa idi, beyaz ipliğin aydınlık, siyah ipliğin karanlık olduğunu nereden bilecektik? Kur’an-ı kerimden anladığımıza uyarak, gencin babası gibi, bilhassa bulutlu havalarda, daha ortalık karanlık diye, güneş doğana kadar yiyip içerdik.

Şâfiî’de niyeti unutmak

Sual: Bir Şâfiî, gece yatarken ertesi gün için oruç tutmaya niyet etmeyi unutsa, sahura da kalkamasa, güneş doğunca uyansa, niyet edip oruç tutsa sahih olur mu?

CEVAP

Şâfiî’de niyet imsak vaktine kadardır. Unutunca, Hanefî mezhebine uyarak niyet edip orucunu tutar. Böyle oruç tutmaya mani bir özür olunca, kurtaran hangi mezhep varsa, o mezhep taklit edilerek, oruç kurtarılır.

Kaza orucuna niyet

Sual: Kaza orucuna nasıl niyet edilir?

CEVAP

(Niyet ettim ilk kazaya kalan Ramazan orucumu tutmaya) diye niyet edilir. (Son kazaya kalan) da denebilir. Kaza orucunda, akşam namazından imsak vaktine kadar niyet etmek şarttır. İmsak vaktinden önce niyet etmeyi unutan, kaza orucu tutamam diye oruçtan vazgeçmemeli, nâfile oruç tutunca, boşa gidecek diye düşünmemeli. Yani nâfile de olsa oruç tutmalıdır.

Bir de, niyetten sonra yemek yenilmez sanılıyor. Bu da yanlıştır. Akşam, oruca niyet edip, Türkiye Takvimi’ndeki imsak vaktine kadar yiyip içilebilir.

Oruca gündüz niyet ederken

Sual: Ramazan ayında ve nafile oruçlarda, dahve vaktinden önce niyet edilebiliyor. Bu vakitten önce niyet ederken, imsak vaktinden itibaren mi oruçlu olmaya niyet etmek gerekiyor?

CEVAP

Evet, öyle niyet etmek gerekiyor. Tabii o vakte kadar orucu bozacak şeylerden kaçınmış olması da şarttır. İmsak vaktinden itibaren değil de, niyet ettiği andan itibaren oruç tutmaya niyet edilirse oruç sahih olmaz. (Redd-ül-muhtar)

Dahve-i kübra vakti: Buna kaba kuşluk da denir. Oruç müddetinin yarısıdır, bu da öğleden bir saat kadar önceki vakittir. Mesela bir şehirde, imsak 05.00’de, akşam vakti de 17.00’de oluyorsa, oruç müddeti 12 saat eder. Bunun yarısı 6 saattir. İmsak vaktinden 6 saat sonraya kadar, yani saat 11.00’e kadar niyet edilebilir. İmsak 04.00’de, akşam vakti de 19.00’da olursa, 15 saat eder yarısı 7,5 saat eder. İmsak vaktine eklenince, dahve vakti saat 11.30 olur. Yani mevsimlere ve şehirlere göre değişir.

Oruçta niyet

Sual: Dört mezhebe göre Ramazan orucunda niyetin son vakti nedir?

CEVAP

Ramazan orucunda niyetin son vakti, Hanefî’de dahve-i kübra denilen, şer’i gündüzün yarısı, yani Türkiye için, öğle vaktinden, yaklaşık 70 dakika kadar önceki zamandır. Mesela, İstanbul’da 5 Ramazan 1431 Pazar günü, şer’i gün, 20:13 – 4:11 = 16 saat 2 dakikadır. Bunun yarısı 8 saat 1 dakika eder. 4:11 + 8:01 = 12:13’e kadar niyet edilebilir. Öğle ise 13:20’de oluyor. Yani 5 Ramazan tarihinde, öğleye 67 dakika kala niyet edilebiliyor.

Diğer üç mezhepte ise, imsak vaktinden önce niyet etmek şarttır. Bu bakımdan, bu üç mezhepte olan ile bu üç mezhepten birini oruçta taklit edenin, imsak vaktinden önce niyet etmesi şarttır.

Unutursa veya oruca başladıktan sonra mezhep taklidini gerektiren bir durum olur da, imsak vaktinden önce niyet etmemiş olursa, artık geriye dönme imkânı olmadığı için, orucunu kurtarabilmek maksadıyla, zaruretten dolayı Hanefi mezhebini taklit eder. Çünkü Hanefî mezhebinde imsak vaktinden sonra da niyet caizdir.

Oruçta niyeti unutmak

Sual: Ramazanda, sahura kalkılıp yemek yendiği hâlde, oruca niyeti unutan ne yapar?

CEVAP
Niyet, yarın veya o gün oruç tutacağına karar vermek demektir. Sahura kalkan kimse, ne için kalkmıştır? Oruç tutabilmek için yemek yemeye kalkmıştır. (İmsak vaktine ne kadar var?) demek, (Vakit çıkmadan bir bardak su içeyim) demek gibi şeyler, oruç için niyet sayılır. Yahut akşamleyin veya yatarken yarın oruç tutacağına karar veren de niyet etmiş olur.

Bunların hiçbiri olmasa da, sabaha kadar uyuyakalsa da, sabahleyin de niyet edebilir. Güneş doğduktan sonra da niyet edebilir. Hattâ Dahve vaktine kadar da niyet edebilir. [Dahve vakti, her şehir için internet sitemizde vardır.] Öğleye kadar uyuyakalsa veya unutarak niyet etmese, Hanefî’de orucu sahih olmaz, ama böyle istisnai durumda İmam-ı Züfer’in kavline uyarak öğleden sonra niyet etse veya hiç niyet etmeden oruç tutsa, tuttuğu oruç sahih olur. Bunun gibi hususlar, müctehidlerin ve hak mezheplerin rahmet olduğunu göstermektedir. Mâlikî mezhebinde de niyetsiz oruç sahihtir. Mezhep taklidi ancak böyle ihtiyaç durumunda olur. Hiçbir sebep yokken taklit edilmesi haram olur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu