HutbelerManşetÖzel BölümRamazan

Ramazan’ın Fazileti

Saygıdeğer Mü’minler!
Dini hayatımızda çok önemli yeri olan rahmet ve bereket mevsimi, her senenin kutlu misafiridir ramazan. Aziz yurdumuzun her bir köşesinde, camilerimizin minarelerinde kurulan, Hoş geldin Ramazan mahyalarıyla karşılanır O. Ramazan İslam’ın beş esasından biri olan Oruç ibadetinin ifa edildiği aydır. İnsan ömrünün her ikliminde misafir olur. Bazen yaz günlerinin hararetiyle gelir, bize iradelerimizin hakkını vermeyi hatırlatır, bazen de kış gecelerinde uzun ibadet ve tefekkür imkânı verir. İnanç ve ahlâk çizgimizdeki kararlı duruşumuzu sergileme fırsatı tanır. Oruç, iftar, sahur, teravih, Kur’an tilaveti ve çeşitli yardımlaşma faaliyetleriyle Müslümanların yaşadığı her yer, farklı bir mevsime bürünür bir anda. Çünkü ibadetler, adeta yüce yaratıcımızın ruh ve beden dünyamız için yazdığı birer ilahî reçetedir. Bu durumu Rabbimiz şöyle haber veriyor: “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.”1

Kardeşlerim!
Ramazan, Kur’an-ı Kerîm’in indirildiği aydır aynı zamanda. Ramazan ve Kur’an Mü’minlerin yaptıkları ve yaşadıklarıyla maneviyatlarını geliştirdikleri aydır. Ramazan Kur’an’la yüzleştiğimiz, eksiklerimizi tamamlamaya çalıştığımız bir aydır. Hâsılı layık-ı veçhile ihya edilen Ramazan, Kur’an’a ve O’nun önerdiği hayat ölçülerine yabancılaşan mü’minin, çizgisine dönmesine vesile olacaktır. İslamî-insanî değerlerle buluşarak, dindarlığını yeniden inşa edecektir. Oruç kulun rabbiyle beraber oluşunu en çok hissettiği bir ibadettir. Riyanın ve gösterişin pek fazla yaklaşamadığı bir ibadet olduğundan, sevabı da en çok ibadetlerden sayılmıştır. Bu yüzden Allah Teâlâ “Oruç benim içindir. Onun karşılığını ben vereceğim”2 buyurmuştur.
Oruçlu olduğunu sadece kendisi ve Yüce Yaratıcısının bildiği Müslüman, Allah’ın emrini yerine getirerek nefsinin isteklerine karşı koymaktadır. Kulluk bilinci, bütün yönleriyle devreye girerek, dindarlığın olmazsa olmazı olan ihlâsı, (samimiyeti) yeniden keşfeder. Hâsılı din ve dindarlık adına ne yapacaksa sadece Allah’ın rızası için yaptığını ve yaptıklarının Allah’ın emrine muvafık olması gerektiğini öğrenir.

 
Sevgili Kardeşlerim!
Ramazan yardım ve iyilik ayıdır. Açlığımız, iftar ve sahur sofralarımız, bize yoksul ve yetimleri, muhtaç ve kimsesizleri, başkalarını hatırlatıyorsa bir anlam ifade eder. Oruç ibadeti, bizlere kötülüğü emreden nefsimize karşı dur diyebilme kabiliyeti ve gücü kazandırır. Bu itibarla bir aylık rahmet ve bereket günleri olan Ramazan’da, Allah Teâlâ’nın bizlere görev olarak verdiği Oruç ibadetini iyi değerlendirelim. Paylaşmayı, yardımlaşmayı; hayatımızın, işimizin, görevimizin bir parçası haline getirelim. Riya ve gösterişten uzak duralım. Komşularımızın, yoksul ve yetimlerin ihtiyaçlarını kendi ihtiyacımız; dertlerini kendi derdimiz telakki edelim. Sahip olduğumuz güzelliklerin şükrünü ancak o zaman yerine getirmiş olacağımızı bilelim. Unutmayalım ki Sevgili Peygamberimiz: “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlunun sevabı kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez”3 buyurmuştur.
Zekât ve fitrelerimizle yaşadığımız toplumun sosyal yaralarını saralım. Saralım ki; huzura, barışa, kardeşliğe ve berekete vesile olalım. Başkasının sevincine, mutluluğuna katkı sağlayalım. Çünkü Efendimiz (s.a.s) kendimiz kadar kardeşimizi düşündüğümüzde, 4 imanda kemale ulaşacağımıza işaret etmektedir.

 
Kıymetli Kardeşlerim!
Ramazan ayı rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı bir af mevsimdir. Bizi her zaman her yerde gören, bizim ihtiyaçlarımızı bizden daha iyi bilen yüce rabbimize içtenlikle yönelelim. Halimizi arz edelim, günahlarımıza tövbe edelim. Camilerimizi dolduralım, teravih ve diğer namazlarla ibadetin, cemaatin coşkusunu tadalım. Hutbemi Sevgili Peygamberimizin bir hadis-i şerifi ile bitiriyorum: “Her kim inanarak ve karşılığını sırf Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa onun geçmiş günahları bağışlanır” 5 Ramazan ayının, ailemiz, milletimiz, ülkemiz ve insanlık için, huzur, barış ve iyilikler getirmesi dilerim.

1 Bakara 2/185
2 Buharî, Savm 9
3 Tirmizi, ‘Savm’ 82.
4 Buhari, ‘İman’ 7
5 Buhârî, ‘Savm’ 6
Hazırlayan: Ümit ÇİMEN
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu