Cuma Hutbesi: Hikmet Yüklü Öğütler

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ 

وَلَقَدْ اٰتَيْنَا لُقْمٰنَ الْحِكْمَةَ اَنِ اشْكُرْ لِلّٰهِۜ وَمَنْ يَشْكُرْ فَاِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِه۪ۚ وَمَنْ كَفَرَ فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ حَم۪يدٌ

Aziz Müminler!

Yüce Rabbimizin, Kur’an-ı Kerim’de bizzat ismini zikrederek yücelttiği şahsiyetlerden biri Lokman (a.s)’dır. Hutbemin başında okuduğum Lokmân Suresi’ndeki ayet-i kerimede Rabbimiz, “Andolsun, biz Lokmân’a Allah’a şükretmesi için hikmet verdik.” buyurmuştur. Bu surede onun hikmetli lisanıyla oğluna yaptığı öğütleri bizlere haber verilmiştir.1 Bir baba ile evladı arasındaki sevgi ve saygıya, bilgi ve hikmete, şefkat ve merhamete dayalı örnek bir ilişki gösterilmiştir. Geliniz bugünkü hutbemizde Lokman (a.s)’ın oğluna yaptığı ve her biri hikmet ve merhamet yüklü öğütlere hep birlikte kulak verelim.

Kardeşlerim!

Lokman (a.s)’ın oğluna yaptığı ilk öğüt, tevhit inancı olmuştur. O biricik evladına şöyle seslenmiştir:

يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللّٰهِۜ  “Yavrucuğum! Sakın ola ki Allah’a şirk koşmayasın!” إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ   “Çünkü şirk, büyük bir zulümdür.” Zira insan, Allah’tan başkasına kul olursa Rabbine ve kendisine en büyük zulmü yapmış olur.2

Kardeşlerim!

Lokman Suresi’ndeki ikinci öğüt, وَوَصَّيْنَا الْإِنسَانَ بِوَالِدَيْهِ  yani anne-babaya iyi davranmaktır. “Zira annesi, yavrusunu meşakkat üzerine meşakkat çekerek karnında taşır.” İşte bu yüzden Rabbimiz, bizlere şunları emretmiştir: “Bana ve anne babana şükret. Dönüş ancak banadır. Eğer, annen-baban seni herhangi bir şeyi bana ortak koşmaya mecbur bırakırlarsa onlara itaat etme! Fakat yine de onlarla iyi geçin! Bana yönelenlerin yoluna uy! Dönüşünüz ancak banadır. Ben de yapmakta olduğunuz şeyleri size haber vereceğim.”

Kardeşlerim!

Lokman (a.s)’ın oğluna olan üçüncü öğüdü, zerre miktarı bir iyiliğin bile Allah katında asla zayi olmayacağıdır. En küçük bir kötülüğün karşılıksız kalmayacağıdır. Zira Allah, en gizli şeyleri bilendir. Her şeyden hakkıyla haberdar olandır.

Kardeşlerim!

Lokman (a.s)’ın oğluna yaptığı dördüncü öğüdü,

يَا بُنَيَّ اَقِمِ الصَّلٰوةَ “Yavrum! Namazı dosdoğru kıl.” şeklindedir. Zira namaz, bizim en önemli ibadetimizdir. Dünyanın tükenmek bilmeyen sıkıntılarıyla bunalan kalplerimizin inşirahıdır. Türlü meşakkatlerle daralan zihin ve gönüllerimizin huzurudur. Rağbetimizi Rabbimize arz ettiğimiz muazzam bir buluşmadır namaz.

Lokman (a.s.)’ın evladına olan beşinci öğüdü,

وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ  “Oğlum! İyiliği emret! Kötülükten alıkoy!”   ifadesidir. Zira bize düşen, her daim iyiliğin yanında yer almaktır. Kötülüğe boyun eğmemektir. Kötülerin hizmetkârı olmamaktır.

Lokman (a.s.)’ın altıncı öğüdü, وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ   “Evladım! Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol!” ifadesiyle hak ve hakikat yolunda sabretmektir.

اِنَّ ذٰلِكَ مِنْ عَزْمِ الْاُمُورِۚ “İşte bütün bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.”

Kardeşlerim!

Lokman (a.s)’ın yedinci öğüdü kibirlenmemek ve mütevazi olmaktır. وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ  “Yavrucuğum! Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme!” وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme!” اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍۚ  “Zira Allah, kendini beğenenleri ve övünenleri sevmez.”

Lokman (a.s)’ın evladına olan sekizinci öğüdü ise kişinin haddini bilmesidir. Mükerrem bir insan olduğunu hiçbir zaman unutmamasıdır. وَاقْصِدْ ف۪ي مَشْيِكَ “Evladım! Yürüyüşünde tabii ol.”  وَاغْضُضْ مِنْ صَوْتِكَۜ  “Sesini alçalt.” اِنَّ اَنْكَرَ الْاَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَم۪يرِ۟ “Zira seslerin en çirkini merkeplerin sesidir!”

Kıymetli Kardeşlerim!

Yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki bizleri rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi olan üç aylara bir kez daha eriştirdi. Önümüzdeki Çarşamba günü Recep ayının ilk gününe gireceğiz. Perşembe günü de hep birlikte Regaip Kandili’ni idrak edeceğiz. Kandilinizi şimdiden tebrik ediyorum. Üç ayların hepimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.

 

1 Lokman, 31/13-19.

2 Buhârî, Tefsîr, (Lokman), 1.

Exit mobile version